Pazar, Aralık 27, 2009

Fransız Egosu karşı Alpkan ((=

Geçenlerde web'de gezerken rasltadığım bir haberde yaparken Renault'un yeni nesil araç projesi olan Renault ZE, yani 0 emisyonlu gelecek neslin otomobili için üretim üssü olarak Türkiye'yi seçeceğini öğrenmiş ve büyük bir merakla araştırmaya başladım. Araştırmalar sonucu edindiğim bilgiler tatmin ediciydi ve gelişmeleri takip etmek için facebook sayfasına da hayran oldum. İşte ne olduysa burada oldu. Sayfa zaten garipti; bir İngilizce, bir Fransızca gönderi yapılarak sayfa bir kimlik bunalımı içine sokulmuştu. Sayfanın resmi bir oluşum olduğundan emin olduğumdan bu konuda bir ses çıkarmadım ve yoluma devam ettim. Ancak geçen gün bir iletiye dayanamadım ve cevap yazdım. Sonra ne mi oldu, Alpkan'ın Fransız egosuna karşı verdiği kısa soluklu bir savaş.


İşte sayfanın hayranları ile aramda geçen konuşmalar;

Alpkan : Speak a little English!!!!!! So everyone can understand you!
(Birazcık İngilizce konuşun ki sizi herkes anlayabilsin!!!)

François Gaucher : Learn a little bit of French, so you can read it !
(Biraz Fransızca öğren ki gönderileri okuyabilesin!)

Hélène Stephan : Beau répondant !
(Güzel bir karşılama!)

Alpkan Koca : haha, who needs French!
(Haha, kimin Fransızcaya ihtiyacı kaldı ki!)

Hélène Stephan : You do, don't you? :)
(Senin yok mu?)

Rashdine Nurul Shahjahan : Renault is a french constructor, this fb group is french so ... On parle français ! Et vivement juin 2011 :)
(Renault bir Fransız şirketidir, bu sebeble bu facebook sayfası da fransızcadır. Biz Fransızca konuşuyoruz, özellikle Haziran 2011'de.)

Morgan Abbou : Oui mais Israel sera le 1er pays déployé et les israéliens ne parlent pas tous français. Je comprends la réflexion d'Alpkan, on peut se poser la question (des posts français suivis de leur traduction ...). Cela ferait peut être doubler la taille du fan club !
(Evet, fakat bu işe yatırımı en çok İsrailliler yapıyor ve İsrail'in büyük çoğunluğu Fransızca bilmiyor. Alpkan'ı bu açıdan bakınca anlıyorum. Gönderilerin İngilizce tercümeleri ile yayınlanması güzel bir çözüm olabilir.)

Xavier Condroyer : Et puis ca ne fera de mal à personne que d'echanger qques mots en anglais en paralelle...Let's try in English too !
(Sonuç olarak kimseyi kırmıyoruz ve artık gönderilerimizi İngilizce çevirisi ile paralel olarak yayınlıyoruz. Hadi bir de İngilizce deneyelim.)

Sonuç ne mi oldu, haykırışlarımdan sekiz saat sonra Renault ZE ingilizce gönderi göndermeye başladı.

İşte bu gönderi;



Mutlu muyum? Valla mutluyum. Özellikle adıma itafen yapılması hoşuma gitmedi değil...

Hiç yorum yok:

facebook'ta paylaş!