Cumartesi, Ocak 03, 2009

Samsung Netbook! // Almayı planlıyorum.

Son günlerde yaptığım araştırmalar sonucunda "netbook"umu bulmuş bulunuyorum. Evet uzunca bir süredir laptop'umla yaşadığım sorunlar ve ağırlığı benim mobilize olmamı engellemesi nedeniyle yeni bir bilgisayar alma kararı aldım. Bu sıralar yaşadığım sırt ağrılarına sebeb olan yaklaşık 3kg'lık laptopumla yaşadığım tecrübeler sonunda hafif birşeyler almak istediğimin sonucuna vardım. Bu sırada piyasada esmeye başlayan netbook rüzgarına kapıldım ve kendimi bir ACER Aspire One hayranı olarak buldum.


Yurtdışına (ERASMUS maceram başladığında! :-) ) çıkar çıkmaz One'ımı alacağım derken karşılaştığım bir haber herşeyi değiştirdi. Bu haber Samsung'dan gelmişti. Samsung'un netbook'unu gördüğümde resmen büyülendim. Özellikleri hakkında bilgi sahibi oldukça, özellikle pil ömrü beni hayretler içinde bırakmaya yetti, fikrimin dğişmeye başladı. 6 hücreli pili yaklaşık 8 saat dayanabiliyordu Samsung'un. Ayrıca parlak ekranı, anti bakteriyel kalvyesi ve 1.33 kg'lık ağırlığı da cabası. Tabii önemli bir detay da fiyatı idi. Bu küçük ama gayet tatmin edici netbook sadece 298 Sterlin ( amazon.co.uk'de ).


Artık Samsung'uma sahip olacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Bazı yorumlar:

kaynak : electroblog

Şimdiye kadar sokaktan aldığımız görüşler Samsung NC10 hakkında hep iyi yöndeydi fakat kalabalıktan ayrılmasını sağlayacak kadar da iyi değildi. Oysa Laptop Magazine’in cihaz üzerindeki değerlendirmesi onun “piyasadaki en iyi 10 inç netbook ” olduğu yönünde. Bu yüksek puana parlak ekranı, rahat klavyesi ve WiFi açıkken 7.34 saat olan inanılmaz pil ömrü neden olmuş. ( bu her zaman geçerli değil gibi, tekrarlanan bir testte ekran parlaklığı maximumdayken 4.48 saatlik bir ömür gözlenmiş ) Nadir yakınmalar arasında hafif sorunlu touchpad ve ortalama disk performansı var. Ne yazık ki klavyenin mikroplara karşı olan etkisi üzerinde test yapılamamış ancak Samsung’un anti-bakteri klavye iddasının doğru olduğuna inanıyoruz.

**Merak edenler için netbook nedir ne değildir?

Cuma, Ocak 02, 2009

Öğrencilerin en şanslı ÖSS yılı!

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2009'da ÖSS'ye girecek adayların, en şanslı adaylar olacağını açıkladı. Yarımağan, 2008'den 2009'da devreden öğrenci sayısının çok azaldığını belirterek şöyle konuştu:
"2008'de ön lisans baraj puanını 160'tan 145'e, lisans puanını 185'den 165'e düşürdük. Bu durum binlerce öğrencinin üniversiteye girmesinin yolunu açtı. Ayrıca yeni açılan üniversiteler ve artırdığımız kontenjanlar sayesinde, geçmiş yıllardan dışarda kalan, üniversiteye giremeyen öğrenci sayısı hayli azaldı.


Liselerin dört yıla çıkarılması nedeniyle bu yıl liselerden mezun olacak öğrenci sayımız 150 bin civarında olacak. Ayrıca 4 yıllık liselere eklenen dersler ve ders içerikleri bu öğrencileri diğer öğrenciler karşısında şanslı hale getirmiştir.
Sonuçta bu yıl ÖSS'ye girecek olan öğrenci sayımızın 1 milyon 100 bin kişi olacağını tahmin ediyorum. Yapılacak artışlarla kontenjanların 600 bin civarında olacağını düşünürsek, bu yıl sınava giren her iki öğrenciden biri, bir bölüme yerleşecek."

Çalışmaklar son aşamada.
Meslek lisesi mezunlarının katsayı mağduriyetlerinin giderilmesi için YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortak çalışma yaptıklarını belirten ÖSYM Başkanı Yarımağan, hazırlıkların artık son aşamaya geldiğini belirtti. Yarımağan şöyle konuştu: "Bu konuda açıklama yapma yetkisi YÖK'te olduğu için bir şey söylemek istemiyorum. Yapılan çalışmalarda çeşitli kurumlardan gelen öneriler değerlendiriliyor. Benim kanaatime göre meslek lisesi mezunlarının, kendi branşlarındaki üniversiteleri tercih etmeleri halinde katsayı mağduru olmaktan kurtarılacakları bir formül konusunda fikir birliğine varılmış durumda. Meslek liselerinde yeterli dersleri alamayan öğrencilerin yetiştirilmesi içinse, üniversitelerde bu derslerin okutulması düşünülüyor. Bu açıklamaların ocak ayının ilk haftası yapılacağını düşünüyorum."

Soru sayısı değişti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Uğur Dershaneleri ÖSS Koordinatörü Turgay Polat da, liselerin dört yıla çıkarılmasının ve konulan yeni dersler ile değiştirilen müfredatların bu yıl liselerden mezun olan öğrencilere büyük avantaj sağladığını belirterek şu bilgileri verdi: "2009 yılında yapılacak olan ÖSS'de soru sayıları ve ders içerikleri konusunda çeşitli değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler MEB'in liseleri dört yıla çıkarması ve değişen ders içerikleri sonucunda yapılmıştır. ÖSYM yaptığı bu değişiklik sonucunda hem testlerin soru sayılarında hem de içeriklerinde değişikliğe gitti. Ancak en önemli ve gizli değişiklik eklenen dersler ve bu derslerin içerikleri konusunda olmuştur. Bu da 2009 yılı öncesinde mezun olan öğrencilerin 4 yeni dersi yeniden öğrenmelerini gerektirmektedir."

Bu haber alıtıdır. Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Eurovison '09 temsilcimiz Hadise'ye gelen ilk tepkiler.

RUSYA'nın başkenti Moskova'daki ‘Olimpiyskaya’ spor salonunda yapılacak ‘2009 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye'yi temsil edecek Hadise'nin İngilizce olarak seslendirdiği ‘Düm Tek Tek’ adlı şarkı, yabancıların üzerinde farklı etkiler yarattı.

İlk defa 2008'i 2009'a bağlayan dakikalarda TRT ekranlarında gösterilen, şarkı, 1 Ocak'ın ilk saatlerinde, Eurovision meraklılarının buluşma adresi olan 'www.esctoday.com’ adlı internet sitesinde de yer aldı. Görüntünün altına, değişik ülkelerden onlarca yabancı, şarkı ve bol bol göbek atıp, kalçasını sallayan Hadise hakkında yorum yazdı. Kimisi övgüler yağdırırken kimisi de eleştiri oklarını yöneltti. Eleştiriler, ‘Düm Tek Tek’in, daha önce Türkiye adına Eurovision'da yarışan Sertab Erener'in ‘Every Way That I Can’ı ile Kenan Doğulu'nun ‘Shake it Up Şekerim’ adlı şarkılarla aynı ses tonuna sahip olduğu yönünde yoğunlaştı.


Eurovision meraklılarının buluşma adresi olan ‘www.esctoday.com’ adlı internet sitesinde Hadise'nin ‘Düm tek tek’i hakkında yapılan yorumların sayısı 200'ü aştı.

İşte gelen yorumlardan bazıları:

--Övgüler--


Akis (Yunanistan): Mükemmel bir seçim. Yunanistan'dan komşumuza, tebrikler ve Moskova'da başarılar.
Never Cry: (İngiltere): Bravo, bravo, bravo Türkiye!
Kivar (İspanya): Şarkıyı ve Hadise'yi çok sevdim. İspanyalıyım ve yarışmada Türkiye'yi desteklemek için oy kullanacağım. Türkiye, ilk 10 içinde yer alır.
Adir (İsrail): Bu şarkı tamamdır. İyi şanslar Türkiye.
Ayka (Hırvatistan): Mükemmel şarkı, bravo Türkiye. Melodiler gerçekten Türk işi, muhteşem.
Solanj (Fransa): Özür dilerim Yunanlılar ama bu şarkı çok güzel.
Harel (İsrail): Mükemmel şarkı. Çok iyi yerlere gelecek. Belki de kazanacak.
Paul G. (İngiltere): Türkiye'den ilk 10'a girebilecek çok cazip bir şarkı. Bence, Moskova'daki yarışmada çok ilgi çekecek. Bol şanslar Türkiye.
Tylar A. (Danimarka): Çok hoşlandım, özellikle ‘düm tek'li bölümden.
Mermaid (Hollanda): Bence mükemmel. Bu ritimlerle dans edilir. Kareografilerde yapılacak ufak değişiklikler her şeyi daha mükemmel kılar.

--Eleştiriler--

Same Sky (Belçika):
Güzel bir şarkı değil ama eğlenceli. Eklemeler yapmazsa Kenan Doğulu'nun derecesini yakalayamaz.
Tomasz (Polonya): Çok doğudasınız. Letonya'yla birlikte elenirsiniz.
LM1 (İsveç): Bu bana, baştan sona nefret ettiğim ‘Shake it up şekerim'i hatırlattı. Türkiye'den ve Hadise'den daha iyisini beklerdim.
Stelios Evens (Yunanistan): Eurovision'a uygun değil. Danslar da modern değil.
Fabio Deluca (İtalya): Bu şarkı iğrenç. Kesinlikle derece yapamaz.
Thefillos (Yunanistan): ‘Shake it up şekerim'i hatırlattığınız için teşekkür ederim. Arnavutluk'un şarkısından daha iyi, şimdilik.
Lithuania 09 (Litvanya): Doğunun geleneksel berbat şarkılarından biri”.
Miguel D. (Portekiz): Sesler, ‘Every Way that I Can' ile ‘Shake it Up Şekerim'in karışımı gibi. Ben bu şarkıyı daha önce duydum.
Konstantinos (Yunanistan): Bütün Yunan halk şarkıları, Hadise ve Sertab Erener'in şarkılarından daha iyidir. Türkiye'den daha iyisini bekliyordum.
Emperio Armani (İtalya): Beklenilen kadar güzel bir şarkı değil. Ama daha çok yeni. Önümüzdeki aylar içerisinde geliştirilebilir.

Bu haber alıtıdır. Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Vakit bunu da kullandı ya! \\ Şu anda pes diyorum vallahi!

Vakit Gazetesi doğalgaz zehirlenmesinden ölen gençleri de malzeme yaptı.

Yazarının yılbaşı kutlayanlara küfrettiği Vakit Gazetesi doğalgaz zehirlenmesinden ölen gençleri de malzeme yaptı.

Daha önce de defalarca haberlerinde çeşitli kesimleri, ahlaksızlıkla suçlamakatan çekinmeyen "din taciri" Vakit gazetesi, bugün sürmanşetten verdiği haberde 'ne kadar çirkinleşebileceğini' bir kez daha kanıtladı.

Yılbaşını kutladıkları için mi öldüler?

Vakit, Türkiye'yi üzüntüye boğan acı haberi "İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamına rağmen yılbaşını kutlayan duyarsız çevreler, çeşitli rezaletlerin yanı sıra facialara da sebep oldular" şeklinde verdi.


Haberde, "Ankara'da yılbaşını kutlayan kızlı-erkekli 7 öğrenci, sızan doğalgazı fark edemeyince gaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti" denilerek, üniversiteli gençlerin hayatını kaybetmesini 'ibret vesikası' haline getirerek, adeta kızlı-erkeli genç grubun bir arada eğlenmesinin faciayla sonuçlanmasının normal olduğuna vurgu yaptı.

Bu haber alıtıdır. Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.


Blog'un Yorumu : Bu ülkede böyle kafalar oldukça ne bir adım ileri bile gidemeyiz. İnsanlar bombaların altında kalırken sen eline geçen her fırsatı korkutma amaçlı olarak kullanırsan tabi gençler dinder soğur ve öcü olarak görür. Artık bırakalım böyle basit işleri ve 21. yy'ın getirdiği gibi yaşayalım.

Ziraat Bankası'ndan bir ilk : VTM (Video Teller Machine)!

VTM sistemi nedir?

Dünyada ilk olarak Ziraat Bankası tarafından geliştirildiği belirtilen VTM (video teller machine), memursuz bankacılık sistemi olarak nitelendiriliyor. Müşterinin el iziyle çalışan sistem sayesinde tüm bankacılık işlemleri, çağrı merkezindeki müşteri temsilcisiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştiriliyor.

İlk deneme başnakan Erdoğan'dan.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ziraat Bankası'nın yeni görüntülü bankacılık sistemi VTM'yi hizmete açtı. Erdoğan, Üsküdar'daki Aziz Mahmud Hüdayi Efendi Camii'nde cuma namazı kıldıktan sonra Mahmud Hüdayi Efendi'nin türbesini ziyaret etti.

Erdoğan, daha sonra dünyada ilk kez Ziraat Bankası tarafından geliştirildiği belirtilen sistem sayesinde maaşından para çekti. Pilot uygulama için Ziraat Bankası Kadıköy Şubesi'ne yerleştirilen VTM'nin koltuğuna oturan Erdoğan, çağrı merkezindeki müşteri temsilcisine canlı olarak bağlandı.


Önce hesabında ne kadar para bulunduğunu soran Erdoğan, Etlik Şubesi'nde 7 bin 868 lira 90 kuruş olduğu cevabını alınca, 860 lira çekmek istediğini söyledi. Parayı alan Erdoğan'a yanında bulunan Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, "Ne kadarını yatıracaksınız Sayın Başbakanım?" diye sordu. Çağlar'ın sistemle para yatırılabildiğini göstermek niyetiyle sorduğu soruya Erdoğan, "Bankacılar böyle işte, hemen ne kadar yatıracaksın diye soruyorlar" karşılığını verdi. Erdoğan, hesabına 200 lira geri yatırdı. Daha sonra müşteri temsilcisine adıyla hitap eden Erdoğan, "Deniz Hanım, paramın neması ne kadar?" diye sordu.

Hiç beklemediği bir soruyla karşılaşan görevli, bir süre cevap veremedi. Sonunda, "Hesabınız vadesiz efendim" diyebildi. Bu sırada bankada işlem yapmak isteyen vatandaşlar, Erdoğan işlem yaptığı sırada bankaya alınmayınca tepki gösterdi.

Bu haber alıtıdır. Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Pazar, Aralık 28, 2008

Aysun Kayacı'dan bir gaf daha!

Son dönemde yaptığı ilginç açıklamalar nedeniyle adı “gaf kraliçesine” çıkan Aysun Kayacı, unvanını korumakta kararlı görünüyor.

Önceki akşam CNN TÜRK’te Full Ekran programına konuk olan Kayacı, son dönemde çok yoğun olduğuna işaret etti. Fatih Ürek’le başrolünü oynadığı “Şeytanın Pabucu” filmi geçen cuma gösterime giren, Kanal D’de “Gece Gündüz” dizisinde “Arzu” isimli polisi canlandıran, Kanaltürk’te “Yazı Tura” isimli yarışmayı sunan Kayacı, bir yandan da Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nde okuduğunu anlattı ve yine bir gafa imza attı. Kayacı, “Başımı kaşıyacak vaktim yok!” yerine “Burnumu karıştıracak vaktim yok!” dedi.


"Keklemeye alışmışlar!"
Programda star olmak istediğini de söyleyen Kayacı, “Renkli bir kişiliğim var ve star olmak istiyorum, ama starlık kurumu içerisinde kendime yerli değil, yabancı starları örnek alıyorum. Çünkü yerli starlarda maske var. İnsanlar da bu maskelere alışmış. Bense kamera kapalıyken nasılsam, kamera açıkken de öyleyim. Oysa insanlar birbirini keklemeye alışmış. Aptal, bulmuşsun benim gibi nimeti, şükredeceğine beni eleştiriyorsun” dedi.

Alıntıdır. Orjinali için tıklayınız.

facebook'ta paylaş!