Pazar, Aralık 28, 2008

Aysun Kayacı'dan bir gaf daha!

Son dönemde yaptığı ilginç açıklamalar nedeniyle adı “gaf kraliçesine” çıkan Aysun Kayacı, unvanını korumakta kararlı görünüyor.

Önceki akşam CNN TÜRK’te Full Ekran programına konuk olan Kayacı, son dönemde çok yoğun olduğuna işaret etti. Fatih Ürek’le başrolünü oynadığı “Şeytanın Pabucu” filmi geçen cuma gösterime giren, Kanal D’de “Gece Gündüz” dizisinde “Arzu” isimli polisi canlandıran, Kanaltürk’te “Yazı Tura” isimli yarışmayı sunan Kayacı, bir yandan da Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nde okuduğunu anlattı ve yine bir gafa imza attı. Kayacı, “Başımı kaşıyacak vaktim yok!” yerine “Burnumu karıştıracak vaktim yok!” dedi.


"Keklemeye alışmışlar!"
Programda star olmak istediğini de söyleyen Kayacı, “Renkli bir kişiliğim var ve star olmak istiyorum, ama starlık kurumu içerisinde kendime yerli değil, yabancı starları örnek alıyorum. Çünkü yerli starlarda maske var. İnsanlar da bu maskelere alışmış. Bense kamera kapalıyken nasılsam, kamera açıkken de öyleyim. Oysa insanlar birbirini keklemeye alışmış. Aptal, bulmuşsun benim gibi nimeti, şükredeceğine beni eleştiriyorsun” dedi.

Alıntıdır. Orjinali için tıklayınız.

Cuma, Aralık 26, 2008

Mecliste kavga! \\ Şu anda utanıyorum.

TBMM Genel Kurulu’nda yolsuzluk ve ihbar tartışmaları yumruklu kavgaya yolaçtı. DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık tartışma sırasında kendisine "ihbarcı" diyen kürsüdeki CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nu yumrukladı.

TBMM Genel Kurulu’nda 2009 Mali Yılı Bütçesinde Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın maddelerinin görüşmelerinde DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın önceki gün gündeme getirdiği ve Malatya Üniversitesi’nde yaşanan “karaciğer naklindeö ile ilgili iddialarına bugünkü görüşmelerde yanıt veren CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun sözleri kavga çıkardı.

Aslanoğlu, Sakık’ın iddialarının yalan olduğunu ve Sakık’ın bu iddialarla ilgili yanlış ihbar yaptığını söyleyince ortalık bir anda savaş alanına döndü.

Sakık, yerinden fırlayarak Aslanoğlu’na “Terbiyesiz adam iftira etme bana, soytarılık yapma, bana ’ihbarcı’ diyemezsinö dedi ve yumruklarını peş peşe Aslanoğlu’nun suratına savurdu. Sakık’ın yumruklarının birisi Aslanoğlu’nun suratına diğeri ise omuzuna isabet etti. Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener kısa bir süre şaşkınlık yaşadıktan sonra oturuma ara verdi.

Araya giren TBMM İdare Amirleri, Aslanoğlu ve Sakık’ın arasına girerek olayların daha da büyümesini önlediler.

DTP’liler Sakık’ı Genel Kurul salonundan çıkarırken, CHP’li milletvekilleri de Aslanoğlu’nu sakinleştirmeye çalıştılar.



"Benim yorumum"
Yıl 2008 ve hala benim güzel ülkemde böyle kareler yaşanıyor. Avrupa birliğinin kapılarını zorlaması gereken bir Türkiye'nin ülkemizi Avrupaya bakan penceresi böyle görüntülere sahne olursa nasıl bir medeniyet seviyesinden söz edebiliriz ki. Hakikaten yazık olmuş ülkeme.

Salı, Aralık 23, 2008

2008'in en çok gişe hasılatı yapan 20 filmi!

Hollywood'un yüzü son yıllarda bilimkurgu ve fantastik türündeki filmler sayesinde gülüyor. Bu kural bu yıl da değişmedi ve geçen yılın da en çok gişe hasılatına ulaşan filmleri "Batman", "Indiana Jones", "Mumya", "Demir Adam" gibi sinemaseverlere tanıdık olan fantastik serilerin yeni filmleri oldu.
Yılın en iddialı yapımları arasında yer alan ve 185 milyon dolarlık bütçeyle çevrilen "Kara Şovalye" ("Dark Knight") 2008 yılına damgasını vuran film oldu. Film, ABD sinemalarında 531 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 466 milyon dolar olmak üzere toplam 997 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. "Kara Şövalye", 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla "Titanic"in (1997) ardından tüm zamanların en çok izlenen ikinci filmi unvanına da erişti.

"Indiana Jones" serisinin dördüncü filmi, 2008 yılının en çok seyirci çeken ikinci filmi oldu. "Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı" ABD sinemalarında 317 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 469 milyon dolar olmak üzere toplam 786 milyon dolar hasılat yaptı. Listenin üçüncü sırasındaysa, , ABD sinemalarında 215 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 416 milyon dolar olmak üzere toplamda 631 milyon dolar hasılata ulaşan "Kung-Fu Panda" yer aldı.

İşte dünyadaki gişe hasılatlarına göre 2008 yılının en çok izlenen 20 filmi:


1) "Kara Şövalye" ("The Dark Knight"): 997 milyon dolar
2) "Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı" ("Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull"): 786 milyon dolar
3) "Kung Fu Panda": 631 milyon dolar
4) "Hancock": 624 milyon dolar
5) "Iron Man": 581 milyon dolar
6) "Mamma Mia": 569 milyon dolar
7) "Quantum of Solace": 513 milyon dolar
8) "Vol.İ" ("Wall-E"): 495 milyon dolar
9) "Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan" ("Chronicles Of Narnia 2: Prince Caspian"): 420 milyon dolar
10) "Sex and the City": 415 milyon dolar
11) "Mumya: Ejder İmparotoru'nun Mezarı" ("The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor": 392 milyon dolar
12) "Wanted": 342 milyon dolar
13) "Horton" ("Dr. Seuss' Horton Hears a Who"): 297 milyon dolar
14) "Madagaskar 2" ("Madagascar: Escape 2 Africa"): 294 milyon dolar
15) "The Incredible Hulk": 262 milyon dolar
16) "Akıllı Ol" ("Get Smart"): 230 milyon dolar
17) "Dünyanın Merkezine Yolculuk" ("Journey To The Center Of The Earth"): 218 milyon dolar
18) "Tropik Fırtına" ("Tropic Thunder"): 187 milyon dolar
19) "Twilight": 179 milyon dolar
20) "Step Brothers": 128 milyon dolar.

Pazar, Aralık 21, 2008

Nostaljik Reklamlar, Bölüm : 1 - Arabalar

Günümüzde reklam sektörü aldı başını gidiyor. Yaratıcılıkta sınır tanımayan reklemlar, gündeme damgasını vuran reklam karakterleri ve reklam pazarında dolaşan milyon dolarlar söz konusu. Yaşana ilerleme gayet açık ama yine de bunu gözler önüne sermek için sizlere birkaç örenk vereceğim. İlk bölüm olarak araba reklamları geliyor.

(Tabi nostaljik reklamların en büyük özelliği sadece basılı olarak bulunmaları!)

İyi seyirler.







Büyütmek için resimlerin üzerine tıklayınız.

Acun reyting için programı ikiye böldü! \\ Şu anda şaşırıyorum!


Ünlü Amerikalı pop şarkıcısı Christina Aguilera'dan sonra ünlü rapçi '50 Cent'i de programında ağırlayarak önemli bir çıkış yapan Acun Ilıcalı, diğer programlarından farklı olarak bu sefer sahne ortasındaki boşluklara da grubun hayranlarını oturttu.

Stüdyoda neredeyse boş yer kalmazken 50 Cent'in bir çok hayranı da stüdyonun dışında kaldı. Ünlü rapçi 50 Cent ve grubu ‘G Unit’ stüdyodaki hayranları ile birlikte ünlü şarkılarını seslendirdi.


Yarışma sırasında cool bir tavır sergileyen ve övgü ifadelerine gülümseyerek tepki veren 50 Cent, gördüğü ilgiden bir hayli memnundu.

Yarışmaya kötü bir başlangıç yapan Curtis Jackson III, Hamdi Bey'den ilk teklif olarak da 8 bin YTL alabildi. Albüm çıkartmaya çalışan genç Ramiz için yarışan Curtis, şanslı bir adam olduğunu ve şansının döneceğini ifade etti ve dediği gibi de oldu. Yarışmanın ilerleyen bölümlerinde daha iyi performans sergileyen Curtis, Hamdi Bey'den de daha iyi teklifler aldı ve Türkçe olarak 'yokum' diyerek şansını denedi. Ancak, yarışmasının sonucu ekrana gelmedi.

ACUN, REYTİNG İÇİN PROGRAMI BÖLDÜ!

Acun Ilıcalı, 50 Cent ile elde edeceği reytingi iki güne yaymak adına programın sadece yarısını ekrana getirdi. Var Mısın Yok Musun'da '50 Cent'in ne kadar ödül kazandığı Pazar akşamı ekrana gelecek olan bölümde belli olacak.


16 BİN KİŞİ BAŞVURDU

Acun Ilıcalı, 50 Cent'i stüdyodan izlemek için internet üzerinden toplam 16 bin kişinin başvuruda bulunduğunu açıkladı.

HEDİYE ÜZERİNE HEDİYE


Yarışmacıların 50 Cent'e forma, atkı, nazar boncuğu gibi çeşitli hediyeler vermesi dikkatleri çekti.

Alıntıdır! Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Cumartesi, Aralık 20, 2008

Ayla Dikmen - Klasikler \\ Şu anda dinliyorum!

Daha "Issız Adam"ı izleme fırsatı bulamadım ama müzikleri sağolsun kulağımın pasını sildi vallahi. Özellikle benim gibi genç arkadaşlara Ayla Dikmen, Nil Burak gibi bir sürü sanatçının şarkılarını dinleme fırsatı verdi. Bu yüzden Çağan Irmak'a burdan özel teşekkürlerimi sunuyorum film müzikleri seçimindeki başarısı yüzünden.

Ayla Dikmen'in şarkısını ilk dinlediğimde vuruldum ona ve TV'de duyduğum Ala Dikmen - Klasikler albümünü aramaya koyuldum hemen. Kısa bir google.co.tr ziyaretinde sonra buldum albümü ve bulduğum günden beri tüm albümü, abartmıyorum tüm albümü, hergün dinliyorum ve dinledikçe daha çok hoşlanıyorum. İşte bu yüzden sizinle paylaşıyorum. Sizde eskiden bu ülkede ne kadar kaliteli ve güzel müzik yapıldığının farkına varın diye(=benim yaşımda veya benden daha genç arkadaşlara sözüm!).

İyi dinlemeler.



Ayla Dikmen - Klasikler

01. Aşk Defteri
02. Anlamazdın
03. Anlamadın Mı
04. Yanan Mum
05. Alyanaklım
06. Sensiz Yaşamam
07. İlk ve Son Aşkın Sen Olacaksın
08. Onu Bunu Bilmem Kararlıyım
09. Zehir Gibi Aşkın Var
10. Olacak, Olacak
11. Yolcu Yolunda Gerek
12. Kim Dinler Sizi
13. Nereye

Albümü indirmek için : http://rapidshare.com/files/173223664/Ayla_Dikmen_Klasikler_2008.rar

Fenerbahçe - Konyaspor \\ Şu anda gülüyorum!

Ev sahibi ekibin ikinci yarıda Veysel ile bulduğu gol filelerin delik olması nedeniyle anlaşılamadı. Volkan’ın ayağına çarparak içeri giren meşin yuvarlak üst ağlardan dışarı çıkınca pozisyon ilk önce korner olarak algılandı.
Fenerbahçeli futbolcular da bu pozisyonda şaşkınlık yaşadı.


52. dakikada Caner yanındaki Fahri’ye verdi, Emre, Fahri’yi kaçırınca bu oyuncu ara pasında Veysel’i topla buluşturdu. Veysel karşı karşıya vuruşunu yaptı ve yeni bir tartışma başladı. Kaleci Volkan topun filelere gitmediğine uzun süre itiraz etse de ağların yırtık olduğu anlaşıldı: 1-2
Konyaspor-Fenerbahçe karşılaşmasının 52. dakikasında Veysel'in vuruşunda top Kaleci Volkan'ın ayaklarından sekerek gol oldu.


Kaleci Volkan Demirel, ağlara giden meşin yuvarlağı dönüp arkasına baktığında dışarda görünce hakemin gol kararına yoğun şekilde itiraz etti

Bir Fenerbahçeli olarak maçın tam bir fiyasko olduğunu belirtmek istiyorum. Ayrıca özetlrini izledikçe gülüyorum. İnanabiliyor musunuz kalenin fileleri delikmiş!

Cuma, Aralık 19, 2008

www.türkiye.gov.tr açılır açılmaz çöktü!

Yaklaşık 3 aydır duyurusu yapılan ve bilboardlarda düşmeyen E-Devlet projesi kapısı açılır açılmaz çöktü.

Kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulacağı e-Devlet Kapısı Projesi www.türkiye.gov.tr’nin açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi. Erdoğan, açılışı “Ya Allah Bismillah” diyerek açtı. Erdoğan, e-devletle ilgili çalışmalarda mevzuattaki engellerin kaldırılması gerektiğini belirterek, “Çalışmalara paralel olarak mevzuatta, bürokratik işlemlerin kağıt ortamında yürütülmesini zorunlu kılan hükümlerin de değiştirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede hazırlıkları sürdürdüğümüz ‘Birinci e-devlet Reform Paketi’ni en kısa sürede tamamlayarak Meclis’e sevk edeceğiz” dedi



SİSTEM SORUNLARLA AÇILDI

E - devlet projesinin kapısı açılır açılmaz çöktü! 2 - 3 aydır duyurusu yapılan, CeBIT'te standı açılan ve bilboardlarda düşmeyen E-Devlet projesinin hayata geçeceği site www.türkiye.gov.tr açıldığı ilk gün çöktü.


Sitenin anasayfasına bazen açılıyor, bazen açılmıyor. İç sayfalara ulaşmak ve işlem yapmak şu an pek mümkün değil.Örneğin satıştaki TOKİ konutlarını görebiliyorsunuz ama SKK işlemi yapmak isteğinizde sistem açılmıyor. Siteye Türkiye'den giriş oldukça zorken, yurt dışından rahatça girilebiliyor.

Alıntıdır! Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Perşembe, Aralık 18, 2008

Dünyanın manyetik zırhında 2 çatlak!

Dünyayı, güneşteki patlamaların yaydığı yüklü parçacıkların bombardımanına karşı koruyan manyetik alanda 2 büyük çatlak olduğu belirlendi.

Bilim adamları, uzun zamandan beri dünyayı uzayın kötü hava olaylarından koruyan manyetik alanın aşırı hava cerayanına açık, kırık dökük eski bir eve benzediğinin farkındaydı. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’ya ait 5 küçük uydudan oluşan “Themis” filosunun yaptığı son gözlemler ise, dünyanın manyetik alanında zaman zaman ortaya çıkan 2 büyük çatlak oluştuğunu ortaya koydu. Çatlaklardan güneş fırtınalarının ürettiği ve hızı saatte 1.6 milyon km’ye ulaşan yüklü parçacıklar geçerek atmosferin yüksek katmanlarını deliyor. Themis geçen yaz, dünyanın manyetosferinin en dış kesiminde güneşten fırlayan partiküllerin oluşturduğu tabakanın kalınlığını 6 bin 400 kilometre olarak hesapladı. Bunun manyetik zırhta şimdiye kadar keşfedilen en büyük yırtılma olduğu kaydedildi.

California Üniversitesi’nden bilim adamı Marit Oieroset, yırtılma için “Çok hızlı genişliyor” açıklamasını yaptı. Güneşin yaydığı manyetik fırtına ve yüklü partiküller yere ulaşınca uydu ve yer haberleşmelerini olumsuz etkiliyor

Alıntıdır! Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Cep telefonu olanlar fişleniyor!

Türkiye Bilgisayar Mühendisleri ve Programcıları Derneği Başkanı Sönmez, telefon sahibinin adının, soyadının, hatta gittiği yerlerin bile kaydının yapıldığını söyledi

TBMM Telekulak Komisyonuna bilgi veren, Türkiye Bilgisayar Mühendisleri ve Programcıları Derneği Başkanı Yılmaz Sönmez, cep telefonlarının yaydığı sinyal cihazlarından telefon sahibinin adının, soyadının, hatta gittiği yerlerin bile kaydının yapıldığını söyledi. Sönmez, “Yani, artık cep telefonu olan herkes fişleniyor” dedi.

Komisyonun 2 Aralık’ta yaptığı toplantının tutanakları şöyle:

SÖNMEZ: Sinyal bilgilerinin tespiti. Bu da Türkiye’de alenen yapılıyor. Yani, artık, Türkiye’de 70 milyon insanın nereye gittiği...

BAŞKAN HAKKI KÖYLÜ: Yani, bunu kolluk güçlerinin dışında başkaları da mı yapıyor?

SÖNMEZ: Bu kaydediliyor. Herkes fişleniyor mu desek özellikle. Yani herkes, cep telefonu olan kişi, adı, soyadıyla birlikte login kaydı olarak fişleniyor.

SÖNMEZ: 60-70 bin dolarlık bir takım frekans tespit cihazları var. Uyducular çok kullanıyor. Her eve çanak kuruyorlar mesela. Havadaki frekansı yakaladığınızda indiriyorsunuz laptopunuza. Atıyorum 555 741’li bir numarayı seçiyorsunuz havada, o yayındaysa indiriyorsunuz ve bilgisayarınıza kaydediyorsunuz.

Bu pasif dinleme gibi gözüküyor ama, havadaki sanal bir frekansı tespit etmek. Bunu genelde büyükelçilikler yapıyor gibi görüyorum, düşünüyorum. Çünkü, bazen bakıyorum antenlerine, bu GSM anteni diyorum, ne yapıyor bu anten burada diye.

Sönmez’in “Şimdi, bu komisyondaki Önder Sav’ın cep telefonuna yüklendiği söylenen yazılım nereden gelmiş? Gene GSM şirketi vasıtasıyla cep telefonuna yüklenmiş olarak gözüküyor. Şimdi, bunu kim yükledi, bunun suç ortağı kim? Bir GSM şirketi örneğine bakarsanız” diye konuşmasına AKP’liler tepki gösterdi. AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç, mahkemenin dinlenme olmadığına dair kararı bulunduğunu belirtince Sönmez, “Yanlış anlaşılmışsam özür dilerim” dedi.

Mertlik öldü...
Sönmez, cep telefonlarına sahibinin haberi olmadan gönderilecek bir mesajla da dinleme yapılacağını söyledi. Sönmez, “Şu an odanın içinde ne kadar cep telefonu varsa, bütün sinyaller bize en yakın baz istasyonuna kayıtlanıyor. Yani, artık cep telefonu olan herkes fişleniyor” dedi.

Alıntıdır! Orjinaline ulaşmak için tıklayınız.

Çarşamba, Aralık 17, 2008

İYTE-IEEE Topluluğu Semineri // Bilgisayar Müziği

İYTE-IEEE Topluluğu bu yılki ilk seminerini 22 Aralık Pazartesi günü Prof. Dr. Erdal Saygın Amfisinde 12.30-14.30 saatleri arasında gerçekleştiriyor.

İlgilen herkese duyurulur.


Konu : Bilgisayar Müziği
Konuşmacı : Sinan BÖKESOY

Ayrıntılı bilgi ;

http://www.sonic-disorder.com/index.html
http://www.bilgicagi.com/index.php?option=com_content&task=view&id=441&Item id=138

YBK'09 - Yönetim bilimleri Kongresi - Yeşil İnovasyon

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Kulübü öğrencileri tarafından düzenlenmekte olan Yönetim Bilimleri Kongresi’nin onuncusunu 11–14 Mart 2009 tarihlerinde düzenlenecektir. Kongrenin amacı, üniversite öğrencilerini akademik çalışmalara özendirmek, eğitim sistemine yön vermek, öğrenciler ile iş dünyası arasında yeni köprüler kurarak günümüz yönetim problemlerine ışık tutmak ve bilgi paylaşımına olanak vermektir.

Bu sene onuncusu gerçekleşecek olan Yönetim Bilimleri Kongresi her yıl olduğu gibi İTÜ Maçka Yerleşkesi'nde düzenlenecektir. Kongre katılım ücreti 15 TL'dir ve kongre günlerinde de yeni kayıt alınacaktır. Ayrıca kongre dahilinde gerçekleşecek olan "Yeşil İnovasyon" konulu proje yarışması ile beraber, kulübümüz bu sene çevreci yaklaşımı benimsemiştir. Bu doğrultuda kongre katılım ücreti olan 15 TL'nin bir kısmı "YBK 10. Yıl Ormanı" oluşturmak üzere kullanılacak tır.

Yönetim Bilimleri Kongresi’nin hedef kitlesi, üniversitelerimizin lisans ve yüksek lisans öğrencileridir. Öğrencilerin belirledikleri konularda hazırladıkları proje ve bildirilerden Bilim Kurulu tarafından seçilenler kongre süresince İTÜ Maçka Kampüsü’nde sunulmaktadır. Sunumlar bilgisayar destekli olarak yapılmaktadır. Sunumlar şirket temsilcileri tarafından takip edilmekte ve beğenilen projeler bu yolla iş dünyasıyla buluşturulmaktadır.


Bu yıl 12–14 Mart 2009 tarihleri arasında üç gün boyunca kongre programında “YBK Kariyer Alanı” yer alacaktır. YBK Alanı ile kongreye katılan öğrencilerin şirketleri daha yakından tanımaları, şirketlerin öğrenci CV’lerini daha rahat takip etmeleri ve şirketlerin kalifiye iş gücüne ulaşmaları amaçlanmaktadır. Kısacası sponsor firmaların katılacağı “YBK Alanı”nda kurulan standlarda katılımcılarla firma temsilcilerinin birebir iletişimi sağlanıp katılımcı firmaların tanıtımı yapılmaktadır.

Her yıl çeşitli üniversitelerden 1500 civarında öğrencinin katılımıyla gerçekleşmekte olan kongre sonunda panel, seminer ve proje sunumlarına yeterli sayıda katılım gösteren öğrencilere YBK Katılım Sertifikası verilmektedir.

Hedefimiz kongrenin temel amacı doğrultusunda projelerin fikir olma aşamasından çıkarılıp hayata geçirilmesini sağlamak, YBK’yı bir basamak daha yukarı çıkarmaktır.

Mor Ve Ötesi - Başı Bozuk // Şu anda dinliyorum!

Başıbozuk - Mor Ve Ötesi
Rakun - 2008


Mor ve Ötesi iki buçuk yıllık bir aradan sonra yeni bir albümle tekrar dinleyicileriyle buluşuyor. “Başıbozuk” adlı albümde grubun popüler Eurovision şarkısı “Deli”nin yanısıra iki yepyeni şarkı, canlı konser kayıtları ile “Büyük düşler” albümünün bazı parçalarının ve “Deli” ile “İddia”nın remixleri yer alıyor. Adı gibi düzen yıkan, ezber bozan, alışılmışın dışında bir mor ve ötesi albümü olan bu çalışmasıyla, grup tarihinde ilk kez resmi olarak canlı kayıtlar ve remix çalışmaları yayımlanıyor. Yeni stüdyo kayıtlarından olan albümün çıkış şarkısı “İddia” ise melodik ve enerjik yapısıyla yeni bir mor ve ötesi klasiği olmaya aday. Canlı kayıtlar ise grubun 15 Şubat 2008 tarihinde gerçekleştirdiği Eurovision şarkı lansmanı konserinden, hiçbir ek kayıt kullanılmadan dinleyicilerle paylaşılıyor. Albümün geri kalanı ise mor ve ötesi’nin, yaratıcılıklarına ve kabiliyetlerine güvendiği dj çevresine emanet ettiği sekiz adet remix parçadan oluşuyor. Bu remixlerin arasında Eurovision şarkısı “Deli” ve yeni şarkılarından “İddia” da bulunuyor. Elektronik müziğin farklı kulvarlarından örneklerle bu albümde yer alan remixler, mor ve ötesi dinleyicilerine yepyeni renkler vaadediyor.


01. Deli
02. İddia
03. Sonbahar
04. Kış Geliyor (Canlı)
05. Re (Canlı)
06. Bir Derdim Var (Canlı)
07. Parti - Flatliners Killa Remix
08. Kördüğüm - Demian & Emre Remix
09. Ayıp Olmaz mı? — Kaan Düzarat & Fuchs Rework
10. Küçük Sevgilim - Kaan Düzarat Remix
11. Darbe - Burak Güven & Serkan Hökenek Remix
12. Çocuklar ve Hayvanlar - DJ Kambo Remix
13. Deli - Luna Remix by Cihan Barış
14. İddia – Kerem Kabadayı & Serkan Hökenek Remix

İndirmek için : http://rapidshare.com/files/168495417/Mor_Ve__tesi.rar.html

Irak'ta ayakkabı özgürlük sembolü oldu!

Irak’ta, 14 Aralık günü basın toplantısı sırasında ABD Başkanı George Bush’a
ayakkabılarını fırlatan Iraklı gazeteci Muntasar El Zeydi, Iraklı yetkililerce sorgulanırken, ayakkabılarına da delil olarak el konuluyor. Iraklı yetkililer, Başbakan Nuri El Maliki’nin makamında korumaları tarafından sorgulanan gazetecinin 20’li yaşlarda olduğunu, ayakkabılarının kanıt teşkil ettiğini söyledi. Yetkililer, daha önce Zeydi’nin alkol ve uyuşturucu testinden geçirildikten sonra, Bush’a yakkabısını fırlatması için kendisine para verilip verilmediğini ortaya çıkarmak amacıyla sorguya çekildiğini belirtmişti. Bu arada, El Zeydi’nin meslektaşları, gazetecinin geçen yıl Şii militanlarca kaçırıldığını, çalıştığı televizyon kanalı El Bağdadi’nin olaya müdahalesinin ardından serbest bırakıldığını söyledi. El Bağdadi televizyonu da, ayakkabı fırlatma görüntülerinin yanı sıra El Zeydi’nin bırakılması çağrılarını defalarca yayımlıyor. Kahire’deki El Bağdadi televizyonunun yöneticisi Abdülhamid El Sayeh, muhabirlerinin serbest bırakılması için herkesi seferber ettiklerini, dünya çapında birçok kuruluşun da kendileriyle birlikte olduğunu söyledi. El Sayeh, bu olayın muhabirin bırakılması ya da aksine yargılanması konusunda Iraklılar ile Amerikalılar için bir test olduğunu ifade etti. El Bağdadi televizyonu, El Zeydi’nin bırakılması için dünya çapında gazetecilere dayanışma çağrısında bulunmuştu.


Bu olaydan sonra günümüze kadar yaşananlar gösterdi ki Irak'ta atılan ayakkabı Iraklıların özgürlük sembolü haline getirilmiş durumda. Ayrıca birçok internet sitesi de bu olayın popülerliğini fırsat bilerek "Bush'a ayyakabı fırlatma!" flash oyunlarıyla kullanıcılarına hizmet vermekte( Kapitalist dünyada herşey ticaret imgesi olabiliyormuş!). Bu oyunların ne kadar çok oyanandığını "Google"da yapacağınız basit ve hızlı bir arama ile siz de görebilirsiniz.

Gitgide fenomen haline gelen ayakkabı olayı ile alakalı çıkan birkaç dedikoduyu da dile getireyim istiyorum yeri gelmişken. Bush'un kafasına nişan alınan ayakkabının Türkiye'de üretildiği artık kesin olarak biliniyor, ancak hangi firmanın ürettiği polemik konusu olmuş durumda. Haberlere çıkan çeşitli firmalar bu onura(!) sahip olmak için yarışıyorlar neredeyse. Ayrıca Dubai'li bir iş adamının Bush'a atılan malum ayakkabıya 10M $ vermeye hazır olduğu da gelen haberler arasında.

Giderek magazinleşse de ayyakkabı olayı yıllar boyu unutulmayacak ve 2008'i uğurladığımız şu günlerde bizi gülümseten bir anı olarak almanaklarımıza girecek. Aslında altında yatan gerçeklere de bakıldığında çok ciddi olduğu ve alınacak dersler olduğu görmek gerek, ama tabi anlayana!

Cumartesi, Aralık 13, 2008

Farklı Bir Lezzet Tchibo!

Ülkemizde 1 yıldır hizmet veren "Tchibo" geçtiğimiz aylarda İzmir Agora AVM'de yerini aldı. Zaten Bursa Korupark AVM'den tiryakisi olduğum Tchibo kahvesine kavuşmuş oldum ben de. Kalite ve uygun fiyatı bünyesinde barındıran Tchibo'nun kahve yelpazesi oldukça geniş tutmuş olmasına rağmen oturulacak mekan olarak rahat bir ortam sunmuyor bizlere. Yine de kahve sektöründe bulunan birçok isim arasından kendisi tek tercihim şu aralar.

Size özellikle bir tavsiyede bulunmamı isterseniz "Cafe Latte with milk" benim favorim diyebilirim. Siz blog okuyucularının da bir an önce Tchibo deneyemini yaşayıp yorumlarınızı benimle paylaşmanızı bekliyorum.

En yakın Tchibo için tıklayın : " Tchibo Türkiye "

Biraz gülelim!

Arkadaşlar size güzel karikatürlerin olduğu bir site öneriyorum. İşte o siteden birkaç örnek:




Siteye gitmek için :
http://www.explosm.net/

Bilgisayar başında çalışanlara "20-20" uyarısı!


Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özlem Evren, bilgisayar başında çalışanlarda gözlerde yorgunluk hissi, yanma, batma, kızarıklık, bulanık görme ve baş ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkabildiğini belirterek, "Bilgisayarda 20 dakika çalıştıktan sonra, gözleri kapatarak ya da uzağa bakarak 20 saniye dinlenmek gözleri korur" uyarısında bulundu. Evren, uzun süreli bilgisayar kullanımından kaynaklanan, "Ekrana Bakma Sendromu" olarak adlandırılan sorunların, göz sağlığını tehdit ettiğini vurguladı. Günde 6 saatten fazla bilgisayar başında çalışanların yüzde 75’inde, zaman içinde gözlerde yorgunluk, yanma, batma, kızarıklık, bulanık görme ve baş ağrısı gibi şikayetler görüldüğünü anlatan Evren, "Buradaki dikkat çekici nokta, bu sorunların daha önce göz sağlığı yerinde olanlarda ortaya çıkması" dedi.

NELER YAPILMALI

**Evren, bilgisayar kullanan çocukların gözlerini korumak için şu önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi:


- Kırma kusurunu araştırmak için mutlaka göz muayenesi olmaları gerekir.
- Bilgisayar kullanım süreleri günde en fazla 3-4 saat ile sınırlandırılmalıdır. Her saat başında en az 10 dakika ara vermeleri, oturdukları yerden kalkarak hareket etmeleri sağlanmalıdır.
- Bilgisayar ekranının yüksekliği boylarına uygun olmalıdır.
- Ortam aşırı aydınlatılmamalıdır.
- Bilgisayar ekranının çözünürlüğü yüksek ve mümkünse yansıma yapmayan cinsten olmalıdır.

**Evren, erişkinlere yönelik de şu tavsiyelerde bulundu:

- Teşhis edilmemiş bir kırma kusuru açısından göz muayenesinden geçmeleri yararlı olur.
- "20-20" kuralına uymak yararlıdır. Bilgisayarda 20 dakika çalıştıktan sonra, gözleri kapatarak ya da uzağa bakarak 20 saniye dinlenmek gözleri korur.
- Bilinçli olarak gözleri kırpmak göz yaşı kaybını azaltır.
- Bilgisayar ekranı göz hizasının altında olmalıdır. İdeali, bilgisayar ekranının orta noktasının, göz hizamızın 8-10 santimetre altında olmasıdır.
- Fazla yansımaya neden olacağı için bilgisayar ekranı pencereye dönük olmamalıdır. Daha ideali yansıma yapmayan ekran kullanmaktır.
- Çalışma ortamı fazla aydınlatılmamalıdır. Aşırı aydınlatma yapan masa lambalarından kaçınmak gerekir.
- Ekrandaki yazıların netliği ve rengi önemlidir. Görüntü yenileme frekansı yüksek ekranlar daha kolay okunabilir görüntü sağlar. Ayrıca beyaz zemin üzerine siyah yazı karakterleri, siyah zemin üzerine olanlardan daha az yorucudur.
- Çalışma ortamındaki havanın fazla kurumasını önlemek ve nemlendirmek çalışma konforunu artırır.
- 45 yaş üzerinde ve yakın gözlüğü takma ihtiyacı olanlarda yakın gözlüğü dışında, bir de bilgisayar ekranına odaklanan ’Bilgisayar Gözlüğü’ kullanılması, ekrana aşırı yaklaşma gerekliliğini azaltır, okuma kolaylığı sağlar.
- Tüm bu önlemlere rağmen gözlerde kızarıklık, batma, yanma şikayetleri oluyorsa, koruyucu içermeyen yapay göz yaşı damlaları kullanılabilir.
- Sorunlar erken dönemde fark edilir ve gerekli basit önlemler alınırsa, kalıcı hale dönüşmesi önlenir.

Benim mesleğim nedeniyle değil 6 saat en az 8 saat bilgisayar başında oluyorum bir günde ve yukarıda belirtilen tüm şikayetleri de ben yaşamaktayım. Önümüzdeki günlerde ben Doç. Dr. Özlem Evren'in "20-20" kuralını elimden geldikçe uygulayacağım ve sonuçları size bildireceğim.

Akıllı kimlik kartları 2010'da geliyor!

TÜBİTAK tarafından tamamen milli olanaklar kullanılarak geliştirilen ve 2010’dan itibaren nüfus cüzdanının yerine kullanılması hedeflenen akıllı kimlik kartları, kopyalanma riskine karşı görünürde 7 üstün güvenirlikli önlemle korunuyor. Hologram, mor ötesi, meneviş ve gökkuşağı baskı ve mikro yazı yöntemlerinin kullanıldığı oluşturulan görünür güvenlik önlemlerinin yanı sıra kişiye ait bilgiler, kartın çipinde de özel şifrelerle saklanıyor.

Akıllı kartın en başta akıllı kart tabanlı ulusal kimlik kartı olarak nüfus cüzdanının yerini alacağını aktarıldı, kartın ayrıca sürücü belgesi, pasaport, e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama amaçlı bir belge olacağını ve SSK karnesi, Sağlık Bakanlığı sertifikalarında, Maliye Bakanlığının vergi uygulamalarında kullanılabileceğini belirtildi.



Elektronik kimlik uygulamasının özellikle genel ve yerel seçimlerde güvenli ve sağlıklı oy kullanılmasına olanak sağlayıp mükerrer oy kullanılması ihtimaline son verilebileceğini dile getirildi ve ayrıca sağlık uygulamalarında da sahibinin izni ile erişilebilen hastaya özel bazı bilgilerin de kartta saklanabileceğini bildirildi.

İnşallah en yakın zamanda bu uyguluma hayata geçer ve herşey herkes için daha kolay bir hal alır.

Alpkan'ın Web Günlüğü "facebook | Blog Networks"de

Blogumu daha fazla kişiye ulaştırmak için artık facebook'tayım. Evet "facebook | Blog Networks" sayesinde blogum'da olup biten tüm güncellemeler anında okuyucularımın facebook sayfasında.

Blog'umu takipp etmek isteyen arkadaşların yapması gereken sadece "facebook | Blog Networks"e girip blog'um okuyucusu olmanız yeterli.

Desteğinizi bekliyorum arkadaşlar.

The Day the Earth Stood Still - Dünya'nın Durduğu Gün


Bu hafta sinema önerisi olarak "Dünya'nın Durduğu Gün"ü öneriyorum sizlere. Özellikle bu filmi IMAX'te izleme şansı olan arkadaşlar çok zevk alacaklardır bence. Filmimiz bir bilim kurgu klasiği olan 1951 yapımı "The Day the Earth Stood Still"in yeniden kameraya alınmasıdır. Filmin konusu ise uzaylı bir yaratığın, robot benzeri ile Dünya'ya gelmesi ve Dünya'nın bu olaydan sonra başına gelenler ile alakalıdır.

Başrollerini Keanu Reeves, Jeneifer Connelly gibi yıldızların paylaştığı film şimdiden "2008 Satalite Awards" ödüllerine en iyi müzik ve en iyi görüntü efekti dalında iki adaylığı bulunuyor.

Eğer haftasonunu değerlendirmek istiyorsanız ve IMAX'e gitmek gibi bir şansınız varsa "Dünya'nın Durduğu Gün"ü kaçırmayın derim.

**Dünya'nın Durduğu Gün

Yönetmen : Scott Derrickson
Oyuncular: Keanu Reeves, Jennifer Connelly, Jaden Smith, Kathy Bates
Senaryo : Edmund H. North, David Scarpa
Tür : Bilim-Kurgu, Dram, Gerilim
Dil : Altyazılı
Süre : 103 dk.
Vizyon : 10.12.2008
Özet : Ünlü bilimci Dr. Helen Benson kendisini, insanlığı dünyanın beklediği krize karşı uyarmak için gelen uzaylı Klaatu ile yüzyüze bulur. Helen’in kontrolü dışındaki güçler Klaatu’ya düşman gözüyle bakarlar ve dünya liderleriyle temasa geçmesini önlerler. Helen’in, Klaatu’ya dünyanın kurtarılmaya değer bir yer olduğunu göstermesi gerekmektedir.

Alıntıdır!

Gossip Girl 5 Ocak'a kadar tatilde!

"Gossip Girl" son birkaç bölümdür bizlere inanılmaz güzel kurgulanmış senaryolarla inanıılmaz derecede seyir zevki sunan bölümler izletiyordu. Sezon başladığından bu yana bizlere aralıksız dizi heyacanı yaşatan "Gossip Girl"ün ara vereceğinin ilk sinyallerini Şükran Günü bölümünde verdi. Bölümde "Gossip Girl'ünde tatile ihtiyacı var!" diyen dedikoducu kız( = meçhul kişilik, arka ses ) bu bölümden (Se02Ep13) sonra diziye 1 hafta ara verildi. Gelecek bölüm ise bomba gibi geri döndü ama bu bölüm de 2008'in son bölümü oldu.

Yeni bölümü ile 5 Ocak'ta ekranlara dönecek olan "Gossip Girl" birçok soruyu 2009'a kadar cevapsız bırakmış oldu. Yeni bölümün tanıtım viedolarından da anlaşılacağı gibi yeni yılda Chuck'ı zor günler beklerken Serena - Dan ilişkisi de tam bir keşmekeşe dönmüş durumda olacak. Bize düşen ise 5 Ocak'a kadar sabretmek ve yeni yıl'ın bize neler getireceğini görmek.

XoXo Alpkan.



2.Sezon 13.Bölümü indirmek için tıklayın;

http://rapidshare.com/files/172525496/Gossip.Girl.S02E13.HDTV.XviD-2HD.part1.rar
http://rapidshare.com/files/172525411/Gossip.Girl.S02E13.HDTV.XviD-2HD.part2.rar
http://rapidshare.com/files/172525616/Gossip.Girl.S02E13.HDTV.XviD-2HD.part3.rar
http://rapidshare.com/files/172525156/Gossip.Girl.S02E13.HDTV.XviD-2HD.part4.rar

Çarşamba, Aralık 10, 2008

OMFGG Vol.1 {from gossip Girl, XoXo}

Sonunda beklenen albüm geldi! Ülkemizde halen cnbc-e ekranlarında birinci sezonu ile Türk izleyicisi ile buluşan "Gossip Girl" ABD'de ise cwtv'de yayımlanan ikinci sezonu ile tüm dünya seyircileriyle buluşyor. "Gossip Girl" çok güzel bir dizi olmanın dışında güzel bir web sayfasına da sahip.

Geçen gün web sayfasında gezinirken bu albümü, OMFGG Vol.1, keşfettim. Albüm dizi içinde kullanılan müziklerden oluşmakta ve gayet tatminkar olmuş genel bir "Gossip Girl" izleyicisi için. Dizi sıkı bir biçimde takip eden izliyiceler için her şarkının farklı bir anısı var tabi. Aşağıda linkini veriyorum, isteyenler indirebilir, ve kendi anlamlarını verebilirler parçalara.

İndirmek için tıklayın: http://rapidshare.com/files/144143930/OMFGG.zip



Albüm içeriği :

Original Music From Gossip

1. The Kills - Sour Cherry
2. The Kooks - Do You Wanna
3. Phantom Planet - Do The Panic
4. The Teenagers - Feeling Better
5. The Virgins - One Week of Danger (Demo Version)
6. Nadia Oh - Got Your Number (Feat. Space Cowboy)
7. Crystal Castles - Crimewave (Crystal Castles VS. Health)
8. The Republic Tigers - Fight Song
9. Junkie XL - Cities in Dust (Feat. Lauren Rocket)
10. The Ting Tings - We Started Nothing
11. Oppenheimer - Breakfast in NYC
12. The Pierces - Three Wishes
13. Albert Hammond Jr. - Hard to Live in the City
14. Lincoln Hawk - Everytime
15. Constance Billard A Cappella Choir - Glamorous

Narnia Günlükleri : At ve Çocuk

Serinin üçüncü kitabı olan Narnia Günlükleri : At ve Çocuk da bitmiş durumda an itibariyle. Bu kitap ilk iki kitaba göre daha ayakları yere basan bir kurguya ve daha az çocuksu özelliklere sahip. Ayrıca Narnia dışı ülkeler, ırklar ve Aslan hakkında daha ayrıntılı bilgiler sunuyor bizlere. Kitap aynen ilk iki kitap gibi sürükleyici ve kolayca okunabilir bir yapıya sahip.



Bu kitaptan da en az ilk iki kitap kadar zevk aldım ve seri ilerledikçe gözlemlenebilir gelişmeler de okuyucuyu gayet tatmin ediyor açıkçası. Kitap hakkında en çok akılda kalan söz ise Aslan'a ait tabi ki. Aslan her karşılaştığı ve yardım ettiği varlığa
(! Narnia dünyasını bilenler benim neden varlık dediğimi gerçekten anlarlar) sadece kendi geçmişlerinden bahseder ve başkalrının geçmişlerini öğrenmek isteyenlere de hep aynı cevabı verir:

"Kimseye kendi hikayesinden başkası anlatılmaz."

Gayet manalı bir cevap olduğunu düşünüyorum ve bunun altında yatan manayı kavrayabillirsek ve hayatımıza yerleştirirsek ne ala!

Narnia Günlükleri : At ve Çocuk kitabına not vermem gerekirse benim notum 10 üzerinden 8.8 olacaktır

İgilenen arkadaşlar için de kitapla ilgili birkaç yorumu da ekliyorum;

**Narnia Günlükleri: At ve Çocuk, 1950 ilkbaharında tamamlanmış ve 1954'te yayımlanmıştır. Serinin diğer kitaplarıyla pek bağlantılı olmayan bir kitaptır. Kitap Bree hakkındadır, bir konuşan at ve Shasta, genç bir çocuk. Onlar Narnia'nın güneyindeki Calormen bölgesindedirler. Birbirleriyle Narnia'ya dönüp özgürlüklerine kavuşmak için bir kaçış planı yaparlar. Yolculuklarında Calormenlilerin Narnia'yı istila edeceklerini öğrenirler. Şimdi Narnia'yı Calormenlilere karşı uyarmalı ve ordunun yeniden birleşmesini sağlamalıdırlar.

Duyuru : TUBİTAK EKUAL KULLANIM HAKLARI SÖZLEŞMESİ

TUBİTAK ULAKBİM tarafından TUBİTAK Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL) projesi kapsamında üniversite ve diğer akademik kurumlardaki araştırmacıların erişimine açılan elektronik veri tabanlarının kullanımı sırasında uyulması gereken kurallar ekte yer alan “TUBİTAK EKUAL Kullanım Hakları Sözleşmesi” İYTE resmi web sayfasında yayınlanmıştır. Kurum içinden ve/veya dışarıdan yapılacak kullanımlarda sözleşmede geçen koşullara uyulması için gereken hassasiyetin gösterilmesi hususu önemle duyurulur.

TUBİTAK EKUAL KULLANIM HAKLARI SÖZLEŞMESİ




Pazartesi, Aralık 08, 2008

Çok güzel bir video-klip! { Bedük - Automatik }

Cumartesi gecesi Okan Bayülgen'in Disko Kralı adlı programında seyrettiğim Bedük'ün Automatik adlı videosunu sizinle burada paylaşmak istedim.

Gerçekten video tam anlamıyla yaratıcılık sınıralrını zorluyor. Video bir düğün salonunda geçiyor. Salona şarkıcı olarak gelen Bedük tüm salonu Automatik adlı şarkısıyla coşturuyor. Video'da Makbule Abla( bknz. Avrupa Yakası ) kıyafetli bir abla var, tamamen cuk oturmuş 1992 tarihli bir düğün için. Çok eğlenceli bir video olmuş sonuç olarak. Uzun lafın kısası bence izleyin ve görün.

Downlaod link : http://rapidshare.com/files/169164555/Beduk_-_Automatik.avi

Narnia Günlükleri : Aslan, Cadı ve Dolap

Serinin ikinci kitabı olan Narnia Günlükleri : Aslan, Cadı ve Dolap ile Narnia maceram devam ediyor. Aslında kitap umduğumdan çok daha güzel çıktı. Özellikle de filmle bir kıyaslama yapmak gerekirse resmen kitaba yazık olmuş. Eğer sadece filmi izleyip de kitabı okumayanlardan biri olsaydım tam anlamıyla hata yapmış olurdum. Aynen ilk kitap gibi "Narnia Günlükleri : Aslan, Cadı ve Dolap" da gayet sürükleyici bir kitaptı.

Şimdi merakla serinin üçüncü kitabını okuyorum ve ilk kitap ile ikinci kitap arasında kurulan bağlantının mükemmelliğini bu kitaptan da bekliyorum açıkçası.



Narnia Günlükleri : Aslan, Cadı ve Dolap kitabına not vermek gerekirse 10 üzerinde 9.1 benim notum.

İlgilenen arkadaşlar için de kitapla ilgili birkaç yorumu da ekliyorum.

1940'lı yıllarda savaşta zarar görmesinler diye anneleri tarafından yaşlı bir Profesörün Jim Broadbent taşradaki malikanesine gönderilen Pevensie Kardeşler Lucy , Edmund, Susan ve Peter bu evde bulunan bir dolaptan paralel evren olan Narnia'ya geçiş yaparlar.

Narnia Ülkesi, oranın Kraliçe'si olduğunu iddia eden Beyaz Cadı Jadis tarafından sonsuz bir kışa mahkum edilmiştir. Aynı zamanda hep kış olmasına rağmen Noel Bayramı hiçbir zaman gelmemektedir.

4 çocuk Narnia'ya geçtiklerinde Aslan ve diğer iyi yaratıklarla, Beyaz Cadı ve yandaşlarına karşı, tüm Narnia'nın kaderini belirleyecek olan bir savaşa girerler.

Kurban Bayramı

Dostluğu, sevgiyi ve geleceği... Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı... Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, mutluluklar dilerim.

Cumartesi, Aralık 06, 2008

Narnia Günlükleri : Büyücünün Yeğeni

Sonunda Narnia macerama başlamış bulunmaktayım. Evet dün bayram tatilini geçirmek üzere eve doğru yol alırken başladığım "Narnia Günlükleri : Büyücünün Yeğeni" kitabının an itabariyle sonuna gelmiş durumdayım. Kitabın konusunu başka bir kitabın konusuna benzetmek gerekirse, J. R. R. Tolkien'in Orata Dünya'nın kuruluşunu anlattığı "The Silmarillion"a, benzetebilirim. Bir önceki cümlemden de anlaşılacağı gibi("The Silmarillion"da Orta Dünyanın kuruluşu anlatılmaktadır.) bu kitapta Narnia'nın kuruluşu anlatılmakta. Kitabı okuduktan sonra gayet güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yaratıcılık açısından bakıldığında da gayet doyurucu aslında.
Sonuç olarak benim notum 8.2 diyebilirim ve şiddetle okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.



İlgilenen arkadaşlar için de kitapla ilgili birkaç yorumu da ekliyorum.


**Büyücünün Yeğeni C. S. Lewis'in Narnia Günlükleri kitap serisine bağlı bir kitap. Narnia Günlükleri kitap serisinin basılış sırasına göre altıncı, içerik sırasına göre ilk kitabı.

**Kitap Hakkında

Kitap 1954 kışında tamamlanmasına rağmen 1955 senesinde yayımlandı. Büyücünün Yeğeni okuyucuyu Narnia'nın çok öncesinde bir yere götürüyor. Öyle ki Aslan'ın nasıl dünyayı yarattığını ve ilk kötülüğün nasıl olduğunu öğreniyoruz. Profesör Digory Kirke ve arkadaşı Polly şans eseri gitmek istediklerinden başka bir yere, Narnia'ya ulaşıyorlar. Bu kitapta Narnia hakkında bir çok soru yanıtlandı, tıpkı dünyalar arası yolculuğun nasıl mümkün olduğu ya da bir sokak lambasının ormanlık bir yere nasıl geldiği veya dolabın nereden geldiği gibi.

**Arka Kapak Yazısı


Bir cadının pusuda beklediği... Ormanlarında konuşan hayvanların gezindiği... Yeni bir dünya doğmaz üzere... Narnia!

Polly ve Digory, bambaşka dünyaları keşfetmek amacıyla bir yolculuğa çıkarlar, ama bu merak onları tehlikeli bir maceraya çeker. Aslan'ın şarkısıyla var olan dünyanın kuruluşuna tanıklık eden iki arkadaş, peşlerinde getirdikleri kötülükle başa çıkmak zorundadır.

Kaynak : Vikipedi

Salı, Aralık 02, 2008

İYTE'de Girişimcilik Semineri

İYTE Girişim Topluluğu'nun düzenlediği Girişimcilik Seminerleri'nde bu hafta VANSAN Makina Sanayi sahibi makina mühendisi A.Özden ERTÖZ'ü konuk ediyor. Ülkemizin ilk mühendislerinden biri olan ERTÖZ'ün engin deneyimlerini paylaşacağı seminerin hepimiz için faydalı olacağını düşünmekteyim. İlgilenen arkadaşlar duyurulur.

Tarih: 4 Aralık 2008
12:30
Yer : Kimya Müh. Binası
D-9
İYTE Girişim Topluluğu

Blog'umla Yeniden!

Uzun süredir zaman ayıramadığım blog'uma yeniden, kendisini eski yazılardan arındırarak başlıyorum. Artık daha çok yazacağım blog'uma, en azından böyle olacağını umuyorum, ve her konuda yaşadıklarımı burada hiç çekinmeden, kimse hakkında kaygılanmadan yazacağım. Tabi yakalaşan "Erasmus Macerası"nı da unutmamak lazım.Bu konu ile ilgili tüm ayrıntıları da burada bulabileceksiniz. Ne diyelim yeni bir başlangıç iyi olur benim için inşallah.



Hadi bakalım klavyeme kuvvet!

facebook'ta paylaş!